31 Mart 2015 Salı

Çocuğunuzun süt dişlerini ne yapıyorsunuz?



Çocuğunuzun süt dişlerini çektirirken ileride herhangi bir hastalığınızın tedavisinde o dişlere ihtiyaç duyabileceğiniz hiç aklınıza geldi mi?

Büyük ihtimalle hayır! Ama gerçek şu ki çekilen süt dişleri ya da 20 yaş dişleri yakın bir gelecekte ailenizdeki genetik olarak uyumlu kişilerin pek çok hastalığının tedavisinde kullanılabilecek.


Kök hücreler, insan organizmasında kendi kendini yenileme kapasitesine sahip, tüm dokularda bulunan, çok uzun süre yaşayabilen, genetik hata oluşturmadan yeni hücreler üretebilen hücre popülasyonlarıdır. Bu hücreler tüm vücut dokularında ve kan dolaşımında bulunur. Fakat günümüzde sadece göbek kordonu, süt dişi pulpası, kan ve kemik iliğinden elde edilebilmekte. Kök hücre kaynağı olarak süt dişi pulpası özellikle önem taşıyor. Hatta Amerika'da annelere çocuklarının süt dişlerini atmaması ve (gerektiğinde ileride kullanılmak üzere özel merkezlere gönderilerek) saklanması konusunda belirli kuruluşlar tarafından çağrı yapılıyor. Kök hücrelerin en büyük özelliği doku üretme ve yenileyebilme potansiyellerinin olmasıdır. Kordon kanından elde edilen hücreler hematopoetik hücrelerdir ve bunların kan hücrelerine dönüşebilme eğilimleri vardır, oysa süt dişinden elde edilen kök hücreler mezenkimal hücrelerdir ve kıkırdağa kemiğe, kalp, kas, sinir hücre ve dokularına dönüşebilme potansiyeline sahiptir.
Hangi hastalıkların tedavisinde kullanıyor?

Kök hücreler çeşitli hastalıkların (Multiple scleroz, Alzheimer, Parkinson, kalp hastalıkları, bazı kanser türleri, felç, göz hastalıkları, bağışıklık yetmezliği) gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmakta. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde nörolojik hastalıklar, parkinson, diyabet, kas hastalıkları gibi pek çok hastalığın tedavisinde de dişten elde edilecek kök hücrenin kullanılması amaçlanıyor. Diş kök hücresi, kardeşlere yüzde 25, anne babalara ise yüzde 50 oranında uyum sağlıyor.
En değerli dişler hangileridir? Dişlerden ne kadar kök hücre elde edilebilir?

Dişlerden ne kadar kök hücre elde edildiği aslında çok önemli değildir. Çünkü eğer istersek, bu hücreleri sayıca çoğaltmak mümkün. Yetişkin kök hücreleri gelişmiş ve farklılaşmış olduğundan süt dişinden elde edilen kök hücreler kadar farklı doku tipi oluşturma şansı olmamaktadır. Özellikle süt dişlerinin veya 16-20 yaş arasındaki bir gencin çürük olmayan 20’lik yaş dişlerinin saklanması büyük önem taşımaktadır.


Kök hücre nasıl alınıyor?

Kök hücrelerin alınması ve saklanması özel bir sistem gerektiriyor. Öncelikle çekilen süt dişlerinin canlı kök hücre içermesi çok önemli. Eğer çekilen dişte canlı hücrelere rastlanırsa ve enfeksiyon tespit edilmezse bunlar özel bir enzim solüsyonu içine konuluyor. Sonrada çoğaltılıyor. Ardından -196 derecede dondurularak, sıvı nitrojen tanklarında saklanmaya alınıyor. Eksik doku ve organ kayıplarının telafisinde kök hücreler insanlık için büyük umutlar vaat ediyor. Kim bilir belki çok yakında diş hekimleri; çekilmiş bir dişin yuvasına kök hücreler yerleştirip bir kaç ay içerisinde yeni diş elde edebilecekler. Protezler tarihe karışacak. Sadece koruyucu diş hekimliği olacak.

Diş bankaları Türkiye'de var mı?

İlk diş Bankası 2007 yılında, ABD’nin Boston şehrinde çalışmaya başlamıştır. Kısaca adı NECC olan merkezin Türkiye’de Nişantaşı’nda da bir şubesi var.

Dişlerimizi saklamak için ne tür işlemler gerekiyor?

Öncelikle diş çekim tarihinin belirlenmesi gerekiyor. İtinalı bir diş çekiminin ardından bankadaki uzmanların getirdiği özel solüsyon içeren bir kitin içine konulan dişler ABD 'deki merkeze gönderiliyor.Yapılan incelemede eğer dişlerde yeterli miktarda canlı kök hücre tespit edilirse size bir sertifika gönderiliyor.Yapmış olduğunuz sözleşme 20 yıl geçerli oluyor.Bu bankada diş saklamanın maliyeti ise 1250 $ civarında...


Ağız ve Diş Sağlığı
Merih Keçe 
Diş Hekimi & EFT ve NLP Uzmanı

Çorapla Yatağa Girmeyin


Çorapla yatağa girmek zararlı mı? Uyurken çorap giymek ayak sağlımızı tehdit eder mi? İşte bu alışkanlığın zararları…

Çorap ile yatmak, çorap lastiklerinin uzun süre baskısı sonucu “periferik” dolaşımı olumsuz etkiler, yani o bölgedeki kan dolaşımını bozar. Kan dolaşımının bozulması ayakta morarmalara, derinin kurumasına ve uzun vadede tırnaklarda şekil bozukluklarına bile neden olabilir. Çorapla yatağa girmek ayrıca terlemeye ve ayakların havasız kalmasına yol açacağından ayakta mantar enfeksiyonlarına neden olabilir. Çorapla yatmanın ortaya çıkaracağı bir diğer sorun da ayakta çıkabilecek egzamalardır. Çorapta kalan deterjan artıkları uzun temas sonucu irritan dermatitlere ya da alerjik dermatitlere neden olup ayakta kaşıntı, kızarma, kepeklenme gibi şikayetler yaratabilir, ayrıca deride kurumayla birlikte kaşıntılara neden olabilir. Bu yüzden gece yatarken çorapların çıkartılmasını deri ve ayak sağlığı açısından son derece önemlidir.





Ayak sağlığı için dikkat edilmesi gerekenler

Doğru ayakkabı seçimi: Ayakkabı ortopedik ve ayağı fazla terleten malzemeden yapılmamış olmalıdır. Çok dar ayakkabılar tercih edilmemelidir.

Doğru çorap kullanımı: Ayakkabılar, ayağı terletmeyen, pamuklu çoraplarla giyilmeli, çoraplar sık değiştirilmeli, yıkandıktan sonra iyi durulanmalıdır, çorapta deterjan artıkları kalmamalıdır. Ayrıca çoraplar gece yatarken çıkarılmalıdır.

Ayak bakımı: Tırnaklar ete batmayacak şekilde düz olarak kesilmeli, hijyenik olmayan aletlerle pedikür yapılmamalı, ayaklar yıkandıktan sonra parmak araları iyice kurulanmalı ve uygun bir kremle ayak kremlenmelidir.

Yukarıdaki faktörlere dikkat edilmezse, ayakta çeşitli ortopedik bozuklukların yanı sıra mantar, nasır, egzama, tırnak batması, tırnak enfeksiyonları gibi birçok dermatolojik sorunla karşılaşmak mümkündür.

Dermatoloji Uzmanı
Dr. Kerem Baykal
http://www.hurriyetaile.com/sizin-icin/saglik/corapla-yataga-girmeyin_17666.html

30 Mart 2015 Pazartesi

Aşı Takvimi Hesaplama

Aşı Takvimi Hesaplama

ÇOCUKLUK  ÇAĞI  AŞI  TAKVİMİ
Doğumda1. Ayın
Sonu
2. Ayın
Sonu
4. Ayın
Sonu
6. Ayın
Sonu
12.Ayın Sonu18. Ayın Sonu24. Ayın Sonuilköğretim
1. Sınıf
ilköğretim
8. Sınıf
Hepatit  BIIIIII
BCGI
DaBT-İPA-HibIIIIIIR
KPAIIIIIIR
KKKIR
DaBT-İPAR
OPAIII
Td (Adult)R
Hepatit  AIII
SuçiçeğiI
BCG : Bacille Calmette-Guerin Aşısı 
DaBT-İPA-Hib : Difteri, aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif Polio, Hemofilus influenza tip b Aşısı (Beşli Karma aşı) 
KKK : Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak Aşısı 
DaBT-İPA: Difteri, aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif PolioAşısı (Dörtlü Karma aşı) 
OPA : Oral Polio Aşısı 
KPA :Konjuge Pnömokok Aşısı
Td : Erişkin Tipi Difteri-Tetanoz Aşısı
R : Rapel (Pekiştirme) 
DOĞURGANLIK  ÇAĞI  (15 - 49 Yaş)  GEBE  KADINLARDA  TETANOZ  AŞI  TAKVİMİ
Doz  SayısıUYGULAMA  ZAMANIKORUMA SÜRESİ
Td  1Gebeliğin 4. ayında ilk karşılaşmadaYOK
Td  2Td  1'den  en az  4 hafta sonra1-3 YIL
Td  3Td  2'den  en az  6 ay  sonra5 YIL
Td  4Td  3'den en az 1 yıl sonra veya bir sonraki gebelikte10 YIL
Td  5Td  4'den en az 1 yıl sonra veya bir sonraki gebelikteDOĞURGANLIK ÇAĞI
BOYUNCA







kaynak: http://www.aksaray.ism.saglik.gov.tr/Guncel_Asi_Takvimi.asp
Bakan Müezzinoğlu BALKANTÜRKSİAD’ın Toplantısına Katıldı

29 Mart 2015 Pazar

Frajil X Sendromu (FXS)


Nedir?

Frajil X Sendromu (FXS) kalıtsal zeka geriliğinin bilinen en sık nedenidir. Frajil X sendromlu kişiler zihinsel , davranışsal ve fiziksel bazı farklılıklar gösterirler. Bu sendrom her iki cinsiyeti de etkileyebilir. Kadınlarda yaklaşık 250 de 1, erkeklerde ise 800 de 1 kişi FXS’na neden olan geni farkında olmadan taşımaktadır. Bu sendrom dünyadaki tüm ırk ve etnik grupları etkiler.

Frajil X sendromu hakkında bilgi sahibi olmak, öğrenmek yeni bir dil öğrenmek gibidir. Öncesinde bilmeniz gereken temel tanımlar için tıklayınız.


Belirtileri Nelerdir?


FXS bir gendeki (FMR-1) değişiklik ya da mutasyon nedeniyle olur. FMR-1 genindeki mutasyon DNA’daki belirli kimyasal kısımların (CGG) genişlemesi (tekrarlaması) şeklindedir. Herkeste FMR-1 geninde yaklaşık 5 ila 40 arasında CGG tekrarı varken, frajil X taşıyıcılarında 55 ila 200 tekrar vardır, buna “premutasyon” denir. Taşıyıcıların FMR-1 protein düzeyleri normal olduğu için genelde zihinsel olarak etkilenmemişlerdir.
CGG tekrar sayısı frajil X’li kişilerde 200’den fazladır. Bu genişlemiş tekrar sayısına “full (tam) mutasyon” denir ve FMR-1 geninin “devre dışı kalmasına” ve düzgün çalışmamasına neden olur. Devre dışı kalmış bir FMR-1 geni üretmesi gereken proteini yeterli düzeyde ya da hiç üretemez. Proteinin beyin fonksiyonları üzerindeki etkisi tam anlaşılamamıştır. Ancak, proteinin zihinsel gelişim ve işleyiş için kritik önemi olduğu bilinmektedir.
Full mutasyonlu dişilerin genelde full mutasyonlu erkeklere kıyasla daha hafif semptomları vardır. Dişiler frajil X genini annelerinden ya da babalarından kalıtmış olabilirler. Dişilerin iki adet X kromozomu olduğu için etkilenmemiş X kromozomu frajil X mutasyonunu taşıyan X kromozomunu kompanse edebilir.

Frajil X sendromunun klinik özelikleri 3 ana alanda özetlenebilir: kognitif (bilişsel), fiziksel ve davranışsal. Erkekler kadınlara göre genelde daha ağır etkilenmiştir. Frajil X’e bağlı zeka geriliği erkeklerde yaklaşık 3600 de 1, kadınlarda 4000 ila 6000 de 1 görülmektedir. Yaklaşık 2000 kişide 1 ise daha hafif problemler görülür.

Kognitif (Bilişsel): Zeka düzeyindeki etkilenme normal IQ düzeyi ile birlikte basit öğrenme güçlüğünden ağır kognitif bozukluğa ve otizme kadar geniş bir aralıktadır. Sık rastlanan problemler gelişim basamaklarında gerilik (yürüme, konuşma, tuvalet eğitimi), dikkat eksikliği, hiperaktivite ve matematikte zorlanmadır.

Sık görülen bilişsel özellikler:
Dil ve konuşma problemleri, konuşmada gecikme
Hızlı konuşma
Kelime tekrarları, heceleme problemleri
İnce ve kaba motor hareketlerde güçlük
Duygusal bilgileri algılamakta ve uygun yanıt vermekte zorluk

Fiziksel: Erişkin erkeklerin genelde uzun yüzleri, büyük ve/veya belirgin kulakları ve büyük testisleri (makroorşidizm) vardır. Düz tabanlık ve kalpte üfürüme neden olacak mitral kapak prolapsusu gibi bağ dokusu ile ilgili problemler sıktır. Kadınlar ve küçük çocuklarda bu özelliklerden bazıları bulunabilir ya da toplumun genelinden farklı olmayabilirler.
Sık görülen fiziksel özellikler:
Geniş alın
Şaşılık
Uzun yüz
Büyük ve belirgin kulaklar
Yüksek damak
Eklemlerde hiperekstansibilite
Kaslarda gevşeklik
Büyük testisler
Düz tabanlık
Davranışsal: Sosyal ilişki kurabilen arkadaş canlısı bireylerin yanısıra otistik-benzeri davranış gösteren, bazen agresif olanlar da vardır. Frajil X sendromlu kişiler duyusal uyaranlara çok hassastırlar, kalabalığa, gürültüye ya da dokunmaya tepki gösterebilirler.
Sık görülen davranışsal özellikler: Dikkat eksikliği- hiperaktivite
Dokunulmaya tepki
Göz teması kuramama
Sinirlilik, hırçınlık
El sallama
El ısırma
Otistik davranış bulguları

Kız Çocukları ve Erişkin Kadınlarda FXS Özellikleri

Full (tam) mutasyon taşıyan dişilerin yaklaşık yarısında zeka geriliği vardır. Diğer yarısında normal zeka ya da öğrenme problemi vardır. Özellikle matematik dersinde başarısızdırlar. Motor problemler, konuşma ve dil sorunları sık görülür ve erkeklerdeki kadar şiddetli değildir.
Frajil X sendromlu dişilerde davranış bozukluğu da görülebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sıktır. Utangaç ve çekingen davranışlar ve sosyal fobi bildirilmiştir. Kadınlarda depresyon riski fazladır. Frajil X’li kızların bazıları otistiktir.


Nasıl Tanı Konur?

Etkilenmiş çocuk ve erişkin hastaların çoğunun tanı alamadığı düşünülüyor. Aşağıda belirtilen özelliklere sahip kişilerde FMR-1 için test yapılarak frajil X sendromu ekarte edilmelidir: - Nedeni açıklanamayan zeka geriliği veya otizmi olan kişiler
- Belirgin hiperaktivite, öğrenme güçlüğü ve/veya hafif bilişsel geriliği olan kişiler
- Frajil X sendromuna ait fiziksel yada davranışsal özellikleri, cinsiyet ya da aile öyküsüne bakmaksızın gösteren herkes
- Frajil X tanısı konmuş bir yakını ya da ailede zeka geriliği öyküsü olan herkes

Frajil X sendromu için test kan örneği alınarak yapılır. Bu örnek hastanın muayenesinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Genetik Ünitesi’nde alınmaktadır. Alınan kandan DNA analizi PCR ve Southern Blot metodlarıyla yapılmaktadır. Bu yöntemle riskli ailelere (doğum öncesi) tanı olanağı da sağlanmaktadır.


Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Günümüzde Frajil X hastalığını ortadan kaldıracak kesin bir tedavi olmamakla birlikte tedaviye yönelik pek çok uygulama vardır. Bu uygulamalar, özel eğitim, konuşma ve dil terapisi, beceri kazandırma terapisi ve fizik tedaviyi içerir.
Duyumsal bütünleşme terapisi gibi uygulamalarla motor koordinasyon, eklem stabilitesi, görsel, işitsel ve dokunsal bilgilerin uygun motor yanıtlara dönüşmesi amaçlanmaktadır.
İlaçlar genelde hiperaktivite ve kısa dikkat süresinin tedavisinde kullanılmaktadır. Agresyon, anksiyete ve depresyon tedavisinde de kullanılan ilaçlar vardır. Mümkün olan en iyi eğitimi ve terapiyi sağlamak ancak gelişim basamaklarının yakın takibi ve ailelerin iyi bilgilendirilmeleri ile gerçekleşebilir.


Görünme Sıklığı Nedir?


Frajil X sendromunun klinik özelikleri 3 ana alanda özetlenebilir: kognitif (bilişsel), fiziksel ve davranışsal. Erkekler kadınlara göre genelde daha ağır etkilenmiştir. Frajil X’e bağlı zeka geriliği erkeklerde yaklaşık 3600 de 1, kadınlarda 4000 ila 6000 de 1 görülmektedir. Yaklaşık 2000 kişide 1 ise daha hafif problemler görülür


TAŞIYICI Olmak Ne Demektir?

Taşıyıcı kişi FXS bulgularını göstermeyen ancak frajil X geninde değişiklik bulunan kişidir. Frajil X sendromunun geni X kromozomu üzerindedir. Dişiler frajil X genini premutasyon ya da full mutasyon şeklinde taşıyabilirler. Anneler geni kızlarına ya da oğullarına iletebilirler. Full mutasyonu kalıtan (alan) erkekler etkilenirler, kızlar ise hafif öğrenme bozukluğu gösterirler. Bazıları zeka geriliği sınırında olabilir. Premutasyon kalıtan kız ve erkek çocuklar taşıyıcı olurlar. Frajil Xs sendromu genini kadınların yaklaşık 1/400 ila 1/600’sı taşımaktadır. Erkekler geni premutasyon aşamasında taşıyorlarsa bunu tüm kızlarına iletirler.Erkek çocuklar frajil X genini babalarından alamazlar.
Bu nedenlerden dolayı taşıyıcı tayini ve riskli bireylerin tesbiti çok önemlidir.

GENETİK DANIŞMA
FXS tanısı alanlara, ailesinden bir bireyin FXS tanısı aldığını öğrenenlere genetik danışma verilmelidir. Frajil X sendromunu iyi bilen bir uzman testin nasıl yapıldığı, kalıtım şekli ve geleceğe yönelik aile planlaması ile ilgili bilgi verir. Ailenin yeni koyulan tanıya alıştırılması bu aşamada çok önemlidir. Hastalığın nasıl kalıtıldığı, riskli bireylerin kimler olabileceği ve prenatal tanı olanakları aile detaylı şekilde anlatılır.
Ailelerinde nedeni açıklanamayan zeka geriliği ve genetik danışma için başvuranlarda da FXS mutlaka akılda tutulmalıdır.

FRAJİL X Sendromlu Çocukların Olumlu Özellikleri
Pek çok anne-baba ve eğitmen FXS’lu çocukların pek çok alanda potansiyellerinin olduğunu düşünmektedir. Sıklıkla çok sevilen, birlikte olmaktan hoşlanılan, kibar bir kişilikleri vardır. Duyarlı ve sevimlidirler, sosyal ilişkileri iyi, taklit yetenekleri çok kuvvetlidir, hayal güçleri zengin ve espri anlayışları vardır. Bazılarının sözel ve okumaya dayalı yetenekleri çok gelişmiştir. Muzik, sanat ve sporu içeren aktivitelerden çok keyif alırlar. Aktiviteler gelişimlerini hızlandırır ve mevcut potansiyellerini en üst düzeyde kullanmalarına yardımcı olur. 

Frajil X Sendromlu Çocukları Doğumdan / Tanıdan Sonra Nasıl Takip Ediyoruz?

Frajil X sendromlu çocukların doğumdan itibaren klinik takiplerini karşılaşmaları olası problemleri dikkate alarak özetleyen yönergeler ışığında yapıyoruz. Frajil X sendromlu bireyin yaşıyla paralel takibini kolaylaştıran bu yönergelerde aşağıda sıralanan noktalar dikkate alınır. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı AD Genetik Ünitesi’nde aşağıdaki uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamanın yapılabilmesi multidisipliner çalışmayı gerektirmektedir. Bu amaçla Hacettepe Tıp Fakültesi’nde Genetik Ünitesi ile Çocuk Ruh Sağlığı, Pediatrik Nöroloji, Pediatrik Kardiyoloji, Göz, Kulak Burun Boğaz, Odyoloji, Radyoloji Anabilim Dalı ve Üniteleri yoğun işbirliği yapmaktadırlar. Frajil X tanısı almış çocukları yaş gruplarına göre aşağıdaki noktalara dikkat ederek takip ediyoruz.

Süt Çocukluğu Dönemi:


Süt çocukluğu döneminde FXS tanısı alan hastanın yarık damak, pes ekinovarus, doğuştan kalça displazisi ve gastroözefageal reflü (GÖR) gibi bağ dokusu problemleri açısından değerlendirmesi yapılır. Bebeklikleri genelde iyi geçse de, bazı bebeklerde iritabilite, ve sakinleştirmede güçlük olabilir. Beslenme sonrası GÖR’ya ikincil kusma olabilir.
Detaylı genetik danışma sonrasında odyolog, fizyoterapist, konuşma ve dil uzmanı ve pediatristten oluşan bir takım tarafından değerlendirilir.
Tekrarlayan otitis media ve orta kulaktaki sıvıya bağlı işitme azlığı sıktır. Agresif tedavi, bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı tarafından izlem,ve bazen timpanostomi tüpü yerleştirilmesini gerektirebilir.

Okul Öncesi, Oyun Çocuğu:

Gelişimsel testlerle gelişim basamaklarının yıllık takibi.
Dilde gecikme 2 yaşından sonra belirgindir. Bu dönemde daha yoğun, bireysel konuşma ve dil terapisi önerilir. İki yaşından sonra hala konuşamıyorsa, destekleyici ve alternatif iletişim yöntemleri denenebilir.
İnce ve kaba motor hareketlerdeki koordinasyon problemleri için fizyoterapist yardımı alınabilir.
Davranış problemleri 2 ve 3üncü yaşlarda belirgin hale gelir. Öfke patlamaları, hiperaktivite, yeme problemleri, uyumada güçlük görülebilir. Psikolojik değerlendirme ve davranış problemlerinin tedavisi gerekebilir. Hem aileye, hem çocuğa yönelik terapiden faydalanılabilir.
Okul öncesi özel eğitim kurumları bu dönem için çok önemlidir. Bu ortamlarda bireysel ve grup terapisi, dil ve konuşma terapisi, fizyoterapi birlikte verilir. Frajil X sendromlu çocuklar genelde normal çocukların gittiği okul öncesi eğitim kurumlarına da gidebilirler. Bu uygun davranış gelişimleri için de faydalıdır.
Bu dönemde FXS çocukların %15-20’sinde nöbet görülebileceği akılda tutulmalıdır. Nöbetler parsiyel motor, jeneralize, ya da kompleks parsiyel olabilir. Öyküde bir noktaya bakma ya da nöbet benzeri hareketler varsa, uyku ve uyanıklıkta elektroensefalografi (EEG) çekilmesi planlanır.
Oftalmolojik muayene bu dönemde, 4 yaş civarında yapılmalıdır. Bu muayene, şaşılık, ptozis, nistagmus ya da diğer oküler anormallikler halinde daha erken dönemde yapılabilir. Hastaların yaklaşık %50’sinde görme ile ilgili problem vardır. Tuvalet eğitiminde gecikme olabilir. Erkeklerde ortalama 5-6 yaş, kızlarda 4 yaşı bulabilir.

Okul Çocuğu Dönemi:
Frajil X sendromlu çocukların eğitimi uzmanlık gerektirir. Özel eğitim öğretmenleri, konuşma ve dil terapistleri, fizyoterapistler ve psikologlar bu eğitimin önemli parçalarıdır. Bu eğitim takımı aile ile birlikte çocuğun yıllık eğitim planını oluşturmalı ve takip etmelidir.
Okul çağındaki FXS’lu hastaların dikkat eksikliği ve hiperaktivite açısından değerlendirilip, uygun medikal ve eğitsel programların uygulanması takibin önemli bir parçasıdır. Tıbbi takip çocuğun aile ve eğitmeninden davranışları ve okuldaki durumu ile ilgili aralıklı bilgi alınmasını da içerir.
Bu dönemde skolyoz, düz tabanlık, herniler ve kardiyak anormallikler gibi bağ dokusu problemlerine yönelik tıbbi değerlendirme yapılır.
Mitral valv prolapsusu FXS’lu erkek çocukların neredeyse %50’sinde görülür. Bazı kız hastalarda da görülebilir, yaş ilerledikçe daha sıktır. Oskültasyon bulgusu olan hastalar kardiolog tarafından ekokardiyografi ile değerlendirilir, gerekirse subakut bakteriyel endokardit proflaksisi verilir
Skolyoz saptanırsa gerekli filmler çekilerek ortopedi uzmanına yönlendirilir.
Enurezis sorgulanır.
Tam mutasyona sahip kızlar da multidisipliner anlayışla izlenirler. Yaklaşık %50’sinde kognitif problemler olduğu için IQ ölçümü yapılır. Çekingenlik ve sosyal fobi kızlarda daha sıktır. İlaçla tedaviye gereksinimleri olabilir.

Erken Adölesan Dönem:
Hiperaktivite yaşla giderek azalsa da, dikkat eksikliği devam edebilir. Agresif davranışlar puberte döneminde daha ön plandadır. Çocuk ruh sağlığı uzmanlarının danışmanlığında çevresel motivasyonların sağlanması sıklıkla etkilidir.
Makroorşidizm ileri çocukluk döneminde başlar, erken adölesanda belirginleşir. Müdahele gerektirmez, ancak FXS’lu çocuklarda hidrosel ve herniler sıktır. Bu dönemde kognitif fonksiyonlarda azalma görülebilir. Frajil X sendromlu erkek ve kızların yaklaşık 1/3’ünde IQ ölçüm testlerinde performans değişikliği gözlenebilir, ancak bu nörolojik kötüleşme ya da kazanılmış yetilerin kaybını getirmez.

Geç Adölesan ve Erişkin Dönem:

Okul hayatından toplumsal yaşama geçiş gelişme geriliği olan tüm hastalarda zorludur. Anksiyete, sosyal çekingenlik, öfke patlamaları ya da agresif davranışlar bu dönemdeki en belirgin duygu ve davranış problemleridir.
Cinsel eğitim uygun programlarla verilmelidir.
Bu dönemden sonra hastaların yıllık takipleri kan basıncı başta olmak üzere kardiyovasküler parametreler, büyüme, kilo takibi ve nörolojik değişiklikler açısından değerlendirilirler.
Konuşma ve dil terapisi, özel eğitim ve fizyoterapi hastaların bazıları için adölesan hatta erişkin dönemde dahi faydalı olabilir.

Genel Tanımlar

Sendrom: olağandışı fiziksel, davranışsal ve/veya zihinsel özellikler grubunun tek bir kişide gözlenmesi.

Kromozom: genetik özelliklerimizi kodlayan genlerin paketlenmiş halidir. Frajil X sendromunun geni X kromozomu üzerindedir. Dişilerde 2 adet X kromozomu, erkeklerde birer adet X ve Y kromozomları vardır.

Gen: vücudun hücreleri içinde ona nasıl çalışması gerektiğini anlatan biyokimyasal yapıdır. FXS’lu kişilerde değişikliğe uğrayan gen FMR-1 genidir.

Mutasyon: DNA üzerindeki kalıtılabilir kalıcı değişikliklerdir.

FMRP: FMR-1 geninin yaptığı proteindir.

Gelişimsel Bozukluk: kişinin günlük işlerini yapabilirliğini etkileyen değişiklikler. FXS’luların çoğu gelişimsel problemleri nedeniyle özel eğitim desteğine gereksinim duyar.




Kaynak: http://www.gen.hacettepe.edu.tr/frajil/